• Giriş

    Tıbbi müdahalenin hukuka uygunluğu, yalnızca tıbbi gerekliliğe değil; yetkili kişi tarafından yapılmasına, endikasyona ve aydınlatılmış onama dayanır. Bu üç unsurdan biri eksikse, müdahale hukuka aykırılığa kayar; yetki/uzmanlık sınırlarının aşılması ise “yetkisiz tıbbi müdahale” olarak adlandırılır. Bu yazı, hekimlere yönelik olarak mevzuat çerçevesi, uygulamadaki kritik noktalar, sık hatalar ve risk azaltma stratejilerini derli toplu biçimde sunar.


    1) Kavram ve Hukuki Çerçeve

    Tıbbi müdahalenin meşruiyeti üç koşula dayanır:

    1. Yetkili kişi: Hekimlik icrası ve uzmanlık alanı, kanun ve ikincil mevzuatla çizilir.
    2. Endikasyon: Girişimin tıbben gerekli ve ölçülü olması.
    3. Aydınlatılmış onam: Hastaya anlaşılır dille tanı, önerilen işlem, sık ve ciddi riskler, uygulanabilir alternatifler ve yapmama halinde sonuçlar anlatılarak rızasının alınması.

    Bu koşullardan “yetkili kişi” unsurunun ihlali, tıbben doğru sonuç alınsa dahi hukuka uygunluk kalkanını zedeler.


    2) Mevzuat Dayanakları (kısa rehber)

    • Hasta Hakları Yönetmeliği (RG 01.08.1998/23420): Bilgilendirme ve onamın kapsamı; hastanın kim tarafından ve hangi yöntemle müdahale edileceğini bilme hakkı.
    • 1219 sayılı Kanun (Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrası): Hekimlik/diş hekimliği icrasının şartları, uzmanlık ve yetki; yetkisiz meslek icrasına yaptırımlar.
    • Türk Ceza Kanunu: Taksirle yaralama/ölüm (m. 89–85), bilinçli taksir (m. 22/3) ve ilgili suç tipleri; sonuç doğduğunda cezai sorumluluğun çerçevesi.
    • TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları: Özerklik, yararlılık, zarar vermeme ve adalet ilkeleri; onam ve gizlilikle bağlantı.
    • Anayasal/temel hak vurgusu: Kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkı ve vücut bütünlüğü (özellikle rıza ve bilgilendirme boyutuyla).

    3) Yetki Sınırları: Uzmanlık, Kurum, Mekân

    3.1 Uzmanlık Sınırı

    Hekim yalnızca uzmanlık alanına giren işlemleri yapmalıdır. Uzmanlık dışı müdahaleler, tıbbi sonuç ne olursa olsun risklidir. Konsültasyon veya kurul kararı gerektiren sınır vakalarda, kararın yazılı kaydı önemlidir.

    3.2 Kurumsal/Ruhsat Sınırı

    İşlemin, kurumun ruhsat kapsamı içinde yapılması gerekir. Ruhsat dışında faaliyet, kurumsal sorumluluk yanında hekimin kişisel sorumluluğunu da doğurabilir.

    3.3 Mekânsal Sınır

    Ev/ofis gibi sağlık altyapısı bulunmayan ortamlarda, acil donanım ve cihaz gerektiren işlemler hukuken korunmaz. Kural, izinli sağlık kuruluşunda müdahaledir; istisnalar bakımından gerekçeli kayıt şarttır.


    4) Aydınlatılmış Onam: Süreç, Kapsam ve İspat

    4.1 Onam bir süreçtir

    Form imzası tek başına yeterli değildir. Hastaya;

    • tanı ve önerilen girişim,
    • sık ve ciddi komplikasyonlar,
    • uygulanabilir alternatifler,
    • yapmama halinde ortaya çıkabilecek sonuçlar
      anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Elektif işlemlerde düşünme süresi tanınması iyi uygulamadır.

    4.2 İspat yükü

    Uygulamada onamın varlığı ve kapsamının ispatı çoğunlukla hekim/kurum üzerindedir. Bu nedenle kısa bilgilendirme özetinin hasta dosyasına düşülmesi savunmayı güçlendirir:

    “Riskler ve uygulanabilir alternatifler anlatıldı; soruları yanıtlandı; hasta düşünme süresi sonunda onam verdi.”


    5) Özel Durumlar (Acil, Çocuk/Kısıtlı, Reddetme)

    • Acil/hayati tehlike: Bilinç yokluğu ve ağır/derhal müdahale gereken durumlarda onam aranmayabilir; istisna ölçülü uygulanmalı, gerekçe ve klinik tablo ayrıntılı kaydedilmelidir.
    • Çocuk/kısıtlı: Veli/vasinin rızası gerekir. Uygun yaş/olgunlukta çocukların bilgilendirilmesi etik açıdan önemlidir.
    • Reddetme/durdurma: Hasta tedaviyi reddedebilir. Bilgilendirme yapıldığına ve sonuçların anlatıldığına dair yazılı kayıt ve reddetme formu şarttır.

    6) “Rıza yetkisizliği meşrulaştırır mı?”

    Hayır. Rıza, yetkili ve usulüne uygun müdahaleyi hukuka uygun kılar. Uzmanlık dışı veya tıbben gereksiz/uygunsuz bir girişim, hastanın rızasıyla dahi hukuka uygun hâle gelmez.


    7) Belgeleme ve Kayıt: Hekimi Koruyan Kalkan

    Eksik veya çelişkili kayıtlar, uyuşmazlıklarda hekimin aleyhine yorumlanabilir.

    • Anamnez, muayene bulguları, konsültasyon, ilaç/girişim uygulamaları, izlem ve komplikasyon yönetimi düzenli tutulmalıdır.
    • Görseller/şemalar (ör. cerrahi çizimler) ve broşürler, onam formunun ekinde dosyada bulunmalıdır.
    • Konsültasyon/kurul kararları kısa ama net ifadelerle kayda geçirilmelidir.

    8) Sık Yapılan 7 Hata (ve çözüm önerileri)

    1. Onamı “imza”ya indirgemek → Onamı süreç olarak yönetin; kısa özet kaydı ekleyin.
    2. Sık/ciddi riskleri anlatmamak → En azından sık görülen ve ağır sonuç doğurabilecek riskleri belirtin.
    3. Alternatif yöntemleri es geçmek → Uygulanabilir seçenekleri ve “yapmama” durumunu açıklayın.
    4. Acil istisnasını geniş yorumlamak → Gerçek acil ve belgeli durumlarla sınırlayın.
    5. Uzmanlık dışı girişim → Konsültasyon/kurul olmadan sınır vakalara girmeyin.
    6. Kayıt tutmamak → Tutarlı, kronolojik ve okunur kayıt; ekleri dosyada saklayın.
    7. İspatı hafife almak → Onam ve süreç yönetiminin ispatı size aittir; kayıtlar delildir.

    9) Ceza–Tazminat–Disiplin Boyutu (özet)

    • Ceza hukuku: Zarar/ölüm halinde taksir hükümleri; bilinçli taksir ihtimali; kamu görevlilerinde göreve ilişkin hükümler.
    • Tazminat (medeni/idari): Maddi zarar (tedavi, iş gücü kaybı) ve manevi zarar talepleri; kamu hastanelerinde idarenin hizmet kusuru sorumluluğu.
    • Mesleki/Disiplin: Meslek etiği ve disiplin düzenlemeleri; “uzmanlık/yetki dışı” davranışlara yaptırım.

    10) Hekimler İçin Kontrol Listesi

    • İşlemi kendi cümlelerinizle anlatın (tanı–girişim–risk–alternatif–yapmama).
    • Soruları yanıtlayın; düşünme süresi tanıyın (elektif işlemler).
    • Kısa bilgilendirme özetini dosyaya yazın.
    • Formu imzalatın; ek belge/görselleri dosyada tutun.
    • Acil istisnadaysanız, gerekçeyi yazılı kaydedin.
    • Uzmanlık ve kurum ruhsat kapsamını kontrol edin.

    SSS – Sık Sorulan Sorular

    S1: Hasta yakını imzası tek başına yeterli midir?
    Reşit ve ehil hastada asıl rıza hastaya aittir; yakının imzası ikâme etmez, yalnızca destekleyici olabilir (istisna: ehliyetsizlik/acil).

    S2: Komplikasyon gelişirse her durumda sorumluluk doğar mı?
    Hayır. Standarta uygun uygulama, uygun aydınlatma ve uygun yönetim varsa sorumluluk doğmayabilir. Belgeleme belirleyicidir.

    S3: Sözlü onam yeterli midir?
    Delil değeri düşüktür; yazılı onam ve dosya kaydı tercih edilmelidir. Olağanüstü hâllerde ayrıntılı kayıtla desteklenmelidir.

    S4: Hasta “bunu istiyorum” derse yetkisiz işlem hukuka uygun olur mu?
    Hayır. Rıza, yetkisizliği meşrulaştırmaz.

    S5: Onamda ispat yükü kimdedir?
    Uygulamada çoğunlukla hekim/kurum üzerindedir; bu yüzden kayıt-belge disiplini kritik önemdedir.


    Sonuç

    Yetkisiz tıbbi müdahale yalnızca etik bir sorun değil, aynı zamanda hukuki sonuçlar doğuran bir ihlaldir. Hekimin yetki/uzmanlık bilinci, düzenli belgeleme ve nitelikli aydınlatma ile hareket etmesi; hem hasta güvenliği hem de mesleki itibar açısından en güçlü korumadır.


    Kaynakça

    1. Hasta Hakları Yönetmeliği (RG 01.08.1998, 23420).
    2. 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarz-ı İcrası Hakkında Kanun.
    3. Türk Ceza Kanunu (özellikle m. 85, 89 ve m. 22/3).
    4. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları.
    5. Sağlık hukuku alanında temel eserler ve güncel akademik makaleler (tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk şartları, onamın kapsamı, yetkisiz meslek icrası değerlendirmeleri).
  • Giriş

    Tıbbın doğası gereği, her tıbbi girişim belirli riskler içerir. Hastanın hayatını kurtarmaya veya sağlığını iyileştirmeye yönelik en iyi niyetli çaba bile zaman zaman beklenmedik sonuçlara yol açabilir. İşte bu noktada “malpraktis” kavramı gündeme gelir.

    Türkiye’de son 20 yılda malpraktis davalarında ciddi artış yaşanmıştır. Sağlık Bakanlığı verileri, Türk Tabipleri Birliği (TTB) raporları ve Yargıtay içtihatları bu artışı teyit etmektedir. Özellikle bilgilendirilmiş onam eksiklikleri, kayıt yetersizlikleri ve iletişim kazaları dava dosyalarının merkezinde yer almaktadır.

    Bu yazıda, hekimlerin malpraktis davaları hakkında en çok merak ettiği 10 soruya kapsamlı yanıt vereceğiz. Yazının sonunda hem akademik kaynaklar hem de Yargıtay/AYM/Danıştay karar özetleri bulacaksınız.

    Hedefimiz, bu yazıyı okuyan hekimin, sadece “hukuki risklerden kaçınmak” değil; aynı zamanda günlük pratiğinde hasta güvenliğini artırmak için kullanabileceği pratik rehbere sahip olmasıdır.


    1. Malpraktis Nedir, Hukuken Nasıl Tanımlanır?

    Tanım:

    • TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları malpraktisi “bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlik sonucu zarara yol açan hekimlik uygulaması” olarak tanımlar.
    • Yargıtay ise malpraktisi, “hekimlik mesleğinin gerektirdiği özenin gösterilmemesi” olarak tarif etmektedir.

    Hukuki Sorumluluk Türleri:

    • Ceza sorumluluğu: Taksirle yaralama (TCK m. 89), taksirle ölüme sebebiyet (TCK m. 85).
    • Tazminat sorumluluğu: Türk Borçlar Kanunu (TBK m. 49) kapsamında maddi ve manevi tazminat.
    • İdari sorumluluk: Kamu hastanelerinde hizmet kusuru → Danıştay kararları.
    • Mesleki sorumluluk: TTB disiplin işlemleri.

    Pratik Not: Malpraktis, “hastalık kötüleşti → hekim kusurludur” gibi basit bir denklem değildir. Ölçü; “makul, dikkatli ve bilgili bir hekim aynı şartlarda ne yapardı?” sorusunun cevabıdır.


    2. Komplikasyon Malpraktis Sayılır mı?

    Komplikasyon: Tıbbi standarda uygun yapılan işlemin öngörülebilir ama önlenemeyen olumsuz sonucu.
    Malpraktis: Standart dışı, özen yükümlülüğüne aykırı uygulamadan doğan zarar.

    Yargıtay Kararı:

    • Yarg. 13. HD, 2017/8515 E., 2020/5427 K.: Komplikasyon olsa bile hastanın bu konuda bilgilendirilmemesi hekimin sorumluluğunu doğurur.

    Pratik Örnek:
    Safra kesesi ameliyatı sonrası safra kaçağı → komplikasyon kabul edilir.
    Ama bu komplikasyon önceden anlatılmamışsa → malpraktis sorumluluğu doğabilir.


    3. Türkiye’de En Sık Görülen Malpraktis Sebepleri Nelerdir?

    • Aydınlatılmış onam alınmaması veya eksik alınması.
    • Eksik veya hatalı dosya kaydı.
    • Yanlış tanı veya geç tanı.
    • Yanlış ilaç, yanlış doz, ilaç etkileşimleri.
    • Cerrahi girişimlerde hatalı teknik.
    • Organizasyon kusurları (personel yetersizliği, cihaz arızası).
    • Hasta ile iletişim eksikliği.

    TTB Raporlarına göre: Malpraktis dosyalarının %60’ında aydınlatılmış onam eksikliği en temel sorun olarak görülmektedir.


    4. Malpraktis Davalarında Hekimin Hukuki Sorumlulukları Nelerdir?

    • Ceza hukuku: Taksirle yaralama (TCK 89), taksirle ölüme sebebiyet (TCK 85).
    • Tazminat hukuku: TBK m. 49 → zararın tazmini.
    • İdari yargı: Kamu kurumlarında hizmet kusuru nedeniyle idareye dava.
    • Meslek sorumluluğu: TTB disiplin işlemleri.

    Yargıtay Görüşü: “Hekim sonucun garantörü değil, özen yükümlülüğünün garantörüdür.”


    5. Aydınlatılmış Onam Neden Malpraktis Davalarında Kilit Noktadır?

    • Onam süreci sadece form imzası değil; hastaya risklerin, alternatiflerin ve sonuçların anlatılmasıdır.
    • Komplikasyon anlatılmadıysa → sorumluluk doğar.
    • Yargıtay 2016/23372 E., 2019/12469 K. → enjeksiyon gibi basit işlemde bile onam gerekir.

    Pratik İpucu:
    Onamdan sonra “Hasta bilgilendirildi, soruları yanıtlandı” cümlesi mutlaka dosyaya yazılmalı.


    6. Eksik Kayıt Malpraktis Davasında Ne Gibi Sonuçlar Doğurur?

    • “Yapılan ama yazılmayan işlem, yapılmamış kabul edilir.”
    • Eksik anamnez, konsültasyon, ilaç uygulaması → hekimin savunmasını zayıflatır.
    • Düzenli kayıt tutmak, davalarda hekimin en büyük kalkanıdır.

    Yargıtay Görüşü: Eksik kayıt = ispat yükünün hekimin aleyhine kayması.


    7. Acil Durumlarda Onam Şart mıdır?

    • Acil durumda hayat kurtarıcı müdahalelerde onam aranmaz.
    • Ancak bu istisna tıbbi kayıtla gerekçelendirilmelidir.
    • AYM “Halime Sare Aysal” kararı → kişinin vücut dokunulmazlığı anayasal haktır.

    Pratik Not: Acilde müdahale sonrası mutlaka “hayati tehlike nedeniyle onamsız işlem yapıldı” kaydı düşülmeli.


    8. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Malpraktis Davalarında Ne Kadar Korur?

    • Hekimler için zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası vardır.
    • Ancak kasıtlı hareketler ve etik dışı davranışlar kapsam dışıdır.
    • Sigorta poliçesi hekimin risk yönetiminde kritik rol oynar.

    Pratik İpucu: Hekimler her yıl poliçelerini güncellemeli ve kapsamını bilmelidir.


    9. Malpraktis Davalarında Zamanaşımı Süresi Nedir?

    • TBK: 1 yıl (öğrenme) – 10 yıl (her hâlükârda).
    • Ceza hukuku: Suçun niteliğine göre daha uzun olabilir.
    • İdari davalar: 60 gün içinde açılmalıdır.

    Yargıtay Kararı: Zamanaşımı süresini, hekimin son müdahalesi veya zararın öğrenildiği tarih başlatır.


    10. Malpraktis Davalarından Kaçınmak İçin Hekimler Ne Yapmalı?

    • Kapsamlı aydınlatılmış onam alın.
    • Eksiksiz kayıt tutun.
    • Klinik standartlara uyun, sapma varsa kayda geçirin.
    • Hastayla şeffaf iletişim kurun.
    • Olay bildirimi yapın, risk yönetimini aktif tutun.

    Klinik Kontrol Listesi:

    • Onam → riskler, alternatifler, sorular.
    • Kayıt → anamnez, muayene, tedavi, komplikasyon.
    • İletişim → açık, dürüst, empatik.

    Ek Bölüm: Türkiye’de Malpraktis Davalarının Tarihsel Gelişimi

    • 1990’larda sınırlı sayıdayken, 2000 sonrası hızlı artış.
    • Sağlıkta dönüşüm programı sonrası hasta beklentilerinin yükselmesi.
    • 2010 sonrası medyada artan yansımalar.
    • Günümüzde yılda binlerce dava dosyası.

    Ek Bölüm: Yargıtay Kararlarından Kısa Özetler

    1. Yarg. 13. HD, 2016/23372 E., 2019/12469 K.
      Enjeksiyon davası → “basit işlemde bile onam gerekir.”
    2. Yarg. 13. HD, 2017/8515 E., 2020/5427 K.
      Komplikasyon anlatılmamış → sorumluluk doğdu.
    3. Yarg. 13. HD, 2016/25663 E., 2018/7615 K.
      Aydınlatma yapılmadığı için manevi tazminat.
    4. AYM, Halime Sare Aysal, 2015
      Onamın anayasal boyutu → vücut dokunulmazlığı.
    5. Danıştay 15. Daire
      Hastane organizasyon kusuru → idarenin hizmet kusuru.

    Uluslararası Karşılaştırma

    • ABD: En yüksek tazminat rakamları, sigorta sektörü güçlü.
    • Almanya: Hekim–hasta uzlaşma komisyonları.
    • İngiltere: NHS Litigation Authority, dava sayısını azaltmak için uzlaşma yöntemleri.
    • Türkiye: Yargı ağırlıklı, uzlaşma mekanizmaları zayıf.

    Sonuç

    Malpraktis davaları, yalnızca “tıbbi hata” meselesi değil; çoğu zaman hukuki formalitelerin eksikliğinden kaynaklanan süreçlerdir. Hekimin en güçlü koruma kalkanı; aydınlatılmış onam, eksiksiz kayıt ve güçlü iletişimdir.

    Unutmayalım: Bir hekimin hukuki bilgiye sahip olması, mesleki onurunu ve hasta güvenliğini koruyan en güçlü zırhtır.


    Kaynakça

    1. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları (1999).
    2. Hasta Hakları Yönetmeliği, RG 01.08.1998.
    3. Yargıtay 13. HD, 2016/23372; 2017/8515; 2016/25663 sayılı kararlar.
    4. AYM, Halime Sare Aysal kararı (2015).
    5. Danıştay 15. Daire kararları.
    6. Sağlık Bakanlığı, Malpraktis Sigortası Yönetmeliği.
    7. WHO ve PubMed kaynakları – complication vs malpractice ayrımı.
  • (Sağlık Hukuku Okuryazarlığı Serisi – Bölüm 4)

    Giriş

    Sağlık hizmeti, sadece tıbbi bir süreç değil aynı zamanda hukuki bir ilişkidir. Bu ilişkinin tarafları olan hasta ve hekim, farklı hak ve yükümlülüklere sahiptir. Türkiye’de hasta haklarını düzenleyen en temel kaynaklardan biri, 01.08.1998 tarihli ve 23420 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hasta Hakları Yönetmeliği’dir.

    Bu yazıda, yönetmelikteki temel hasta haklarını ele alacak ve her birini hekim açısından pratik sorumluluklarla yorumlayacağız. Amacımız, hekimler için hukuk okuryazarlığını artırmak ve günlük pratikte dava risklerini azaltacak farkındalık kazandırmaktır.


    1. Sağlık Hizmetlerinden Adalet ve Hakkaniyete Uygun Yararlanma Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Her birey, sağlık hizmetlerine adalet ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde ulaşma hakkına sahiptir. Dil, din, ırk, cinsiyet, siyasi görüş, ekonomik veya sosyal durum nedeniyle ayrımcılık yapılamaz.

    Hekim Açısından Yorum

    • Acil serviste veya poliklinikte “öncelik sırası” tıbbi kriterlere göre belirlenmelidir.
    • Hekim, kendi özel düşünceleri nedeniyle hasta ayırımı yapamaz.
    • Ücret, sosyal güvence ya da kurumsal farklılıklar; acil müdahale yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.

    Pratik İpucu

    👉 Özellikle acil servis ve yoğun bakım gibi kritik birimlerde, hasta kabul kriterlerinin yazılı ve şeffaf olması, ileride hukuki tartışmaların önüne geçer.


    2. Bilgilendirilme ve Aydınlatılmış Onam Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hastalar, kendilerine uygulanacak tanı ve tedavi yöntemleri, riskler, komplikasyonlar ve alternatifler hakkında anlaşılır bir dille bilgilendirilme hakkına sahiptir. Bu bilgilendirme sonucunda verdikleri rıza, geçerli kabul edilir.

    Hekim Açısından Yorum

    • Salt onam formu imzası yeterli değildir; süreçte sözlü bilgilendirme yapılmalıdır.
    • Hastanın sorularına zaman ayrılmalı; tıbbi terimler sadeleştirilmelidir.
    • Komplikasyonların anlatılmaması, Yargıtay kararlarına göre sorumluluk doğurur.

    Örnek Yargı Kararı

    • Yargıtay 13. HD, 2017/8515 E., 2020/5427 K.: “Komplikasyon gerçekleşmiş olsa dahi, hastanın bu konuda bilgilendirilmemesi hekimin sorumluluğunu doğurur.”

    Pratik İpucu

    👉 Her bilgilendirmeden sonra, “hasta bilgilendirildi, soruları yanıtlandı” notu dosyaya eklenmeli.


    3. Sağlık Kuruluşunu ve Personelini Seçme ve Değiştirme Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hasta, kendisine sağlık hizmeti sunacak olan kuruluşu ve hekimi seçme, tedavi sürecinde değiştirme hakkına sahiptir.

    Hekim Açısından Yorum

    • Kamu kurumlarında pratikte sınırlı olsa da, özel sektörde hasta seçim özgürlüğü çok daha belirgindir.
    • Hekim, hasta değişiklik talebine karşı olumsuz tepki göstermemeli, süreci şeffaf yürütmelidir.

    Pratik İpucu

    👉 Hasta değişiklik talebini yazılı tutanak altına almak, hekimin ileride olası iddialara karşı güvencesidir.


    4. Mahremiyet ve Gizlilik Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hastanın tüm tıbbi verileri ve özel yaşamına ilişkin bilgileri gizli tutulmalıdır. Bu bilgiler, hasta rızası olmadan üçüncü kişilerle paylaşılamaz.

    Hekim Açısından Yorum

    • Hasta dosyası, laboratuvar sonuçları, görüntüler güvenli ortamda saklanmalı.
    • Öğrencilerle/meslektaşlarla yapılan eğitimlerde kimlik bilgileri gizlenmeli.
    • İstisna: Adli rapor düzenleme, bulaşıcı hastalık bildirimi gibi kanuni zorunluluklar.

    Örnek Yargı Kararı

    • AYM, 2014/4686 Başvuru (2016): Hastanın kişisel verilerinin izinsiz paylaşılması özel hayatın gizliliğinin ihlali sayılmıştır.

    Pratik İpucu

    👉 Dijital kayıtlarda güvenlik protokolleri (şifreleme, erişim kısıtlaması) önemlidir.


    5. Tedaviyi Reddetme ve Durdurma Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hasta, kendisine önerilen tedaviyi reddedebilir veya durdurulmasını talep edebilir. Ancak bu durumda, oluşabilecek olumsuz sonuçlardan hastanın kendisi sorumludur.

    Hekim Açısından Yorum

    • Reddin mutlaka yazılı olarak alınması gerekir.
    • Acil/hayati risk durumlarında hekim müdahale edebilir (zorunlu müdahale ilkesi).
    • Reddetme durumunda, “bilgilendirme yapıldı, olası sonuçlar anlatıldı” ifadesi dosyaya yazılmalıdır.

    Pratik İpucu

    👉 “Tedaviyi reddetme formu” standartlaştırılmalı ve dosyaya eklenmeli.


    6. İnsan Onuruna Yakışır Şekilde Sağlık Hizmeti Alma Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hasta, onur ve saygınlığının korunacağı bir ortamda sağlık hizmeti almalıdır.

    Hekim Açısından Yorum

    • Küçük düşürücü, yargılayıcı, azarlayıcı tutumlar hukuken de sorun oluşturur.
    • Özellikle iletişim kazaları, davaların en sık tetikleyicilerindendir.

    Pratik İpucu

    👉 “Kötü haber verme” eğitimi tüm sağlık personeline verilmelidir.


    7. Güvenlik Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hastalar, sağlık hizmeti sırasında kendi güvenliğinin korunmasını talep etme hakkına sahiptir.

    Hekim Açısından Yorum

    • Enfeksiyon kontrolü, sterilizasyon, ilaç güvenliği, cihaz güvenliği bu hakkın parçasıdır.
    • Organizasyon kusuru (personel eksikliği, cihaz arızası, yanlış ilaç verilmesi) kurumun sorumluluğuna girer.

    Pratik İpucu

    👉 Olay bildirimi (adverse event reporting) aktif uygulanmalı; “yokmuş gibi göstermek” en büyük hatadır.


    8. Başvuru, Şikâyet ve Dava Hakkı

    Yönetmelikteki Düzenleme

    Hasta, hak ihlali durumunda başvuru, şikâyet ve dava açma hakkına sahiptir.

    Hekim Açısından Yorum

    • Şikâyet süreçlerinde hekimin kayıtları düzenli ve iletişimi net ise, davalar daha kolay savunulabilir.
    • Şikâyet başvuruları hekime karşı kişisel değil, çoğunlukla sistemsel eksikliklerle ilgilidir.

    Pratik İpucu

    👉 “Hasta memnuniyeti birimleri”ne gelen şikâyetler sadece idari değil, hukuki risk göstergesi olarak da değerlendirilmelidir.


    Hekim Açısından Genel Değerlendirme

    • Kayıt ve onam yönetmeliğin ruhunu oluşturur.
    • İletişim çoğu davanın önleyicisi olabilir.
    • Organizasyon kusuru göz ardı edilmemelidir; hekimin sorumluluğu kadar kurumun sorumluluğu da vardır.
    • Hukuk okuryazarlığı, sadece dava korkusunu azaltmaz; aynı zamanda hasta güvenini de artırır.

    Sonuç

    Hasta Hakları Yönetmeliği, hekime karşı bir “yaptırım aracı” değil; aslında rehber bir metindir. Yönetmelikteki her hak, hekim için de pratikte yol gösterici ilkeler içerir.

    Unutmayalım: Hastanın hakları ile hekimin hakları birbirini dışlamaz; doğru yorumlandığında, her ikisini de korur.


    Kaynakça (Resmî ve Akademik)

    1. Hasta Hakları Yönetmeliği, Resmî Gazete, 01.08.1998, Sayı: 23420.
    2. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları, 1999.
    3. Yargıtay 13. HD, 2017/8515 E., 2020/5427 K. (Komplikasyon ve bilgilendirme).
    4. AYM, 2014/4686 Başvuru, 2016 (Mahremiyet hakkı ihlali).
    5. Yargıtay 13. HD, çeşitli kararlar (onam, kayıt, tazminat).
    6. Sağlık Bakanlığı, Hasta Hakları Uygulamaları Genelgesi, 2011.
  • (Hekimler için pratik bir risk azaltma rehberi)

    Giriş

    Tıbbi uygulama hatası (malpraktis), basit bir bireysel kusur tartışmasının ötesinde; aydınlatılmış onam, özen yükümlülüğü, kayıt–belgeleme, organizasyon ve iletişim gibi çok boyutlu alanlarda yapılabilecek eksiklerin birleşiminden doğar. Türk hukukunda hekimin (ve kurumun) sorumluluğu; somut olaydaki tıbbi standartların ihlali, aydınlatma sürecinin yönetimi ve illiyet bağının varlığı üzerinden değerlendirilir. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları malpraktisi “bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlik” sonucu zarara yol açan uygulamalar olarak tarif eder; mevzuat ve içtihatlar da bu çerçeveyi destekler.

    Bu yazıda, davaya konu vakalarda en sık karşılaştığımız 5 kritik hatayı; hukuki dayanakları, Yargıtay/AYM/Danıştay perspektifi ve klinikte uygulanabilir kontrol listeleri ile ele alıyoruz.


    1) Aydınlatılmış Onamı “form imzasına indirgemek”

    Sorun: Birçok dosyada aydınlatılmış onam yeterli içerikte değil, kişiye özgü değil ya da hiç yok. Oysa mevzuat ve içtihatlar, onamı süreç olarak görür: hastanın durumunun, önerilen girişimin, risk ve komplikasyonların, alternatiflerin ve tedaviyi reddetmenin sonuçlarının anlaşılır dille aktarılması gerekir.

    İçtihattan örnekler:

    • Yargıtay 13. HD 2016/23372 E., 2019/12469 K.: Enjeksiyon gibi “basit” görülen işlemlerde dahi aydınlatılmış onam aranması gerektiğini vurgular. Sadece form varlığı değil, muhtevâsı ve süreç önemlidir.
    • Yargıtay 13. HD 2017/8515 E., 2020/5427 K.: Oluşan zararın “komplikasyon” olması bile aydınlatma yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz; komplikasyonlar hakkında bilgilendirme onamın parçasıdır.
    • AYM, Halime Sare Aysal, B. No: 2013/1789 (11.11.2015): Rızanın konu ve kapsamının belirli olması gerektiğini, aksi halde kişinin vücut bütünlüğüne yönelik müdahalelerin meşruiyetinin zayıflayacağını ortaya koyar.

    Klinik kontrol listesi (Onam):

    • İşlemi kendi cümlelerinle anlat; tıbbi jargonu sadeleştir.
    • Risk/komplikasyonları (sık + ciddi) ve alternatifleri söyle.
    • Soruları yanıtla; düşünme süresi tanı.
    • Görüşmeyi dosyaya kısaca yaz; formu imzalat ve ekle.
    • Acilde bilinci kapalı/hayati tehlike varsa, onam istisnalarını tıbbi kayıtla gerekçelendir.

    Sık hata: “Formu imzalattık, tamamdır.” → Yanlış. Yargıtay, süreç ve içeriğe bakıyor; salt imza yeterli kabul edilmiyor.


    2) Kayıt ve belgelemenin zayıf/eksik olması

    Sorun: “Hukuk yazılı olanı görür.” En başarılı klinik uygulama bile kayda girmediyse yapılmamış sayılabilir. Eksik anamnez, konsültasyon çağrılarının yazılmaması, tedavi değişikliklerinin ve bilgilendirmenin kayda geçirilmemesi dosyayı zayıflatır. Klinik izlemler mutlaka günlük olarak yazılmalı, gün içerisinde gelişen önemli olaylar mutlaka ekstradan kayıt altına alınmalıdır.

    Dayanak ve rehberler: Hasta Hakları Yönetmeliği ve etik/metodolojik kaynaklar tıbbi kayıtların tutulmasını zorunlu ve esastan kabul eder. Kayıtlar hem tedavi sürekliliği hem de adli/etik sorumluluk açısından delil niteliğindedir.

    İçtihat yansıması: Yargı uygulamasında eksik kayıt, hekimin ispat yükünü ağırlaştırır; düzenli ve nitelikli kayıtlar ise savunmayı güçlendirir.

    Klinik kontrol listesi (Kayıt):

    • Anamnez, muayene bulguları, endikasyon, alternatifler ve aydınlatma özeti dosyada yer almalı.
    • Konsültasyon/üst görüşmeler saat–tarih ile yazılmalı.
    • Reddetme/onam almama durumları imzalı tutanak ile kayıtlanmalı.
    • Telefonla verilen kritik talimatlar yazılı hale getirilmeli.
    • Enfeksiyon, ilaç reaksiyonu, cihaz arızası gibi olaylar için olay bildirimi yapılmalı.

    3) Klinik standarda/rehbere uygunlukta sapmalar

    Sorun: Tanı–tedavi sürecinde kılavuz ve standartlardan açıklamasız sapmalar illiyet bağı bulunduğunda aleyhe yorumlanır. Yargı; “makul, dikkatli ve bilgili hekimin” aynı koşullarda nasıl davranacağını referans alır.

    Klinik örnekler:

    • Endikasyonu zayıf girişimler, gereksiz invazivlik.
    • Gerekli konsültasyonun gecikmesi/hiç istenmemesi.
    • Antibiyotik profilaksisi, tromboz profilaksisi, güvenli cerrahi kontrol listesinin atlanması.
    • Yataklı serviste erken uyarı skorlarının (deterioration) izlenmemesi.

    Not (başarı garantisi): Hekimin sonucu garanti etme yükümlülüğü yoktur; yükümlülük özen ve standartlara uygunluk üzerinedir. Hekim standartlara uygun olarak davranmalıdır.

    Pratik öneri: Kılavuzdan sapıyorsan nedenini dosyaya yaz (kontrendikasyon, hasta tercihi, kaynak kısıtı vb.). Bu, sonradan “özenli karar” göstergesidir.


    4) Organizasyon kusuru ve ekip/kurumsal sorumluluğu gözardı etmek

    Sorun: Malpraktis yalnızca hekimin kişisel hatası değildir; organizasyon (hastane içi işleyiş, personel/nitelik/nicelik, hijyen, cihaz–donanım, çağrı sistemleri) kusuru da sorumluluk doğurur. Özel/üniversite hastanelerinde işletenin özel hukuk sorumluluğu; kamu hastanelerinde ise hizmet kusuru (idari yargı) gündeme gelir. Bu konu yargıda “idarenin organizasyonel kusuru” olarak sıkça vurgulanmaktadır.

    Yüksek yargı perspektifi:

    • Danıştay (15. Daire) ve akademik kaynaklar; malpraktisi uygulama kusuru, aydınlatma kusuru, organizasyon kusuru üçlüsüyle sınıflandırır. Hijyen ve enfeksiyon kontrolü başta olmak üzere organizasyonel eksiklikler hizmet kusuru sayılabilir.
    • Yargıtay içtihatlarında da hastane/işleten, uygun organizasyonu sağlamakla yükümlüdür (ekipman, personel, kayıt–arşiv, süreç yönetimi).

    Klinik kontrol listesi (Organizasyon):

    • Vardiya/çağrı zinciri, konsültasyon erişilebilirliği net mi?
    • Ameliyathane–sterilizasyon, ilaç/kan ürünleri, acil ekipman kayıtları güncel mi?
    • Yoğun bakım ve acilde personel/teçhizat yeterliliği belgeleniyor mu?
    • Enfeksiyon kontrol komitesi kararları ve uyum kanıtları (el hijyeni oranları, sürveyans) dosyalanıyor mu?

    5) İletişim ve beklenti yönetimini ihmal etmek

    Sorun: Tıbbi standarda uygun hareket edilse bile iletişim kazaları çoğu davanın fitilini ateşler. Kötü haber verme, sonuç/komplikasyon bilgisinin belirsizliği, empatik ve şeffaf olmayan dil, sürecin düşmanca algılanmasına yol açar.

    Ne diyor içtihatlar? Aydınlatma yalnızca “risk listesi” değildir; hastanın anlayacağı biçimde yapılmalı; baskı/tehdit içermemeli; rıza özgür irade ile verilmelidir.

    Klinik kontrol listesi (İletişim):

    • Önemli görüşmeleri yüz yüze, sakin ortamda yap; kısa bir özet not ekle.
    • Komplikasyon geliştiğinde erken ve dürüst bilgilendir; “ne yaptık/ne yapıyoruz”u anlat.
    • Tartışmalı durumlarda üçüncü göz (kıdemli/başhekimlik) ortak görüşme planla.
    • Öfke/gerilim anlarında kayıt dışı polemikten kaçın; tutarlı tek bilgi kanalı oluştur.

    Komplikasyon–malpraktis ayrımı: Kritik çizgi

    Yargıtay ve akademik kaynaklar; komplikasyonun hekimin sorumluluğunu otomatik kaldırmadığını vurgular. İyi uygulama ve aydınlatma süresiçindeki özen, sorumluluğun belirlenmesinde ayırt edicidir.
    Öte yandan “her komplikasyon malpraktis değildir”; standarda uygun, öngörülebilir bir komplikasyon doğru yönetilip belgelendiyse sorumluluk doğmayabilir. Bilgili ve özenli bir hekim komplikasyon geliştiğinde bunu güncel kılavuzlara uygun olarak tedavi etmelidir, komplikasyon geliştiğinde yapılan eksik işlemler durumu komplikasyon olmaktan çıkarıp malpraktis kavramı içerisine sokmaktadır.

    Pratik: Komplikasyon geliştiğinde

    1. Hızlı stabilizasyon + kıdemli/ilgili branş konsültasyonu,
    2. Hasta/ailesiyle açık görüşme (risk, gidilen yol),
    3. Olay kaydı + morbidite–mortalite toplantısı (kurumsal öğrenme).

    Acil durumlar, onam ve ceza sorumluluğu

    Acil/yaşamsal tehlike koşullarında, onam aranmayabilir; ancak müdahalenin tıbbi gereklilik ve ölçülülük ilkeleri içinde kaldığı belgelenmelidir. Bu istisna, kusurlu müdahaleyi meşrulaştırmaz; kusur varsa sorumluluk doğabilir. Bu nedenle acil durumlarda bilimsel standartlardan sapmadan, doğru ve zamanında müdahale yapmak hekimin görevidir.


    Zaman aşımı (uygulamada sık karıştırılan konu)

    Sözleşmesel sorumlulukta genel olarak 5 yıl, haksız fiilde 1 yıl (öğrenmeden) / 10 yıl (her hâlükârda) sınırları; ceza hukuku bağlantısı varsa ceza zamanaşımı gündeme gelir. İdari yargıda ise başvuru–dava süreleri ayrı düzenlenir.


    Davalarda “kanıt değeri yüksek 7 belge” (savunmayı güçlendirir)

    1. Ayrıntılı klinik dosya (anamnez, muayene, endikasyon, karar akışı)
    2. Aydınlatma özeti + onam formu (kişiselleştirilmiş metin)
    3. Konsültasyon istem–cevapları (saat–tarih)
    4. Hemşire gözlem/takip formları (NEWS/EWS, ağrı skorları vb.)
    5. Operasyon notu + kullanılan cihaz/implant kayıtları
    6. Enfeksiyon kontrol ve sterilizasyon kayıtları
    7. Olay bildirimi ve morbidite–mortalite toplantı notları

    Saha için kısa “Önleme Planı”

    • Eğitim: Yeni başlayan hekim/hemşireler için onboarding + yılda iki kez “sağlık hukuku–kayıt–onam” eğitimi.
    • Standartlaştırma: Bölüme özel onam şablonları (kişiselleştirilebilir alanlar), kontrol listeleri.
    • Denetim: Aylık dosya örneklemesi; eksik alanları geri bildirimle düzeltme.
    • İletişim: Zor görüşmeler için senaryo kartları (kötü haber, komplikasyon bilgilendirmesi).
    • Kurumsal: Enfeksiyon ve risk yönetim komitelerinin karar–uyum izleme raporları.

    Örnek yüksek yargı kararları (kısa özetler)

    1) Yargıtay 13. HD, 2016/23372 E., 2019/12469 K.

    Önemi: Enjeksiyon dâhil basit işlemlerde bile aydınlatılmış onam arandı; onamın kişiye özgü ve anlaşılır olması gerektiği vurgulandı.

    2) Yargıtay 13. HD, 2017/8515 E., 2020/5427 K.

    Önemi: Zarar komplikasyon olsa dahi, komplikasyonların onam kapsamında anlatılması beklenir; anlatılmaması sorumluluk doğurabilir.

    3) Yargıtay 13. HD, 2016/25663 E., 2018/7615 K.

    Önemi: Aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi manevi tazminat sonucuna yol açmıştır; salt tedavi değil, bilgilendirme de sorumluluk alanıdır.

    4) AYM, Halime Sare Aysal (2015)

    Önemi: Müdahalenin konu ve kapsamını belirleyen, özgür iradeye dayalı rızanın anayasal temelleri vurgulanmıştır; onamsız/eksik onamlı müdahalenin kişilik haklarını ihlâl riski.

    5) Danıştay 15. Daire – Hizmet/organizasyon kusuru yaklaşımı

    Önemi: Malpraktis; uygulama, aydınlatma, organizasyon kusurlarından doğabilir. Hastane enfeksiyonları ve kurumsal eksiklikler hizmet kusuru kapsamında değerlendirilebilir.


    Sonuç

    Malpraktis davalarında kaybedilen zeminin büyük kısmı formel eksikler (onam–kayıt) ve organizasyonel açıklıkların yarattığı boşluklardan gelir. Tıbbi standarda uygun, kişiselleştirilmiş aydınlatma, disiplinli kayıt ve proaktif iletişim; hem hastanın yararınadır hem de hekimi/kurumu güçlü kılar.
    Unutmayalım: Beş dakikalık iyi bir bilgilendirme ve iki dakikalık güçlü bir kayıt, yıllar sürecek davaları önleyebilir.


    Not

    Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır; hukuki danışmanlık yerine geçmez.


    Kaynakça / Daha fazla okuma

    1. TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları (aydınlatma–onam ilkeleri). Türk Tabipleri Birliği
    2. TTB Aydınlatılmış Onam Kılavuzu (bilgi kapsamı ve içerik). Türk Tabipleri Birliği
    3. Hasta Hakları Yönetmeliği (RG 01.08.1998 ve değişiklikler)
    4. Yargıtay 13. HD 2016/23372; 2019/12469 (enjeksiyonda dahi onam)
    5. Yargıtay 13. HD 2017/8515; 2020/5427 (komplikasyon–aydınlatma)
    6. Yargıtay 13. HD 2016/25663; 2018/7615 (aydınlatma–manevi tazminat).
    7. AYM – Halime Sare Aysal (2015) (rızanın sınırları).
    8. Danıştay 15. Daire – Malpraktis kusur türleri/organizasyon kusuru. T.C. Danıştay Başkanlığı
    9. Komplikasyon–malpraktis ayrımı (akademik derleme). DergiPark
  • Giriş

    Tıpta en temel hukuk kavramlarından biri bilgilendirilmiş onam (aydınlatılmış rıza) kavramıdır. Her hekimin günlük pratiğinde karşılaştığı bu süreç, çoğu zaman “form imzalatmak” ile eş tutulsa da aslında çok daha geniş bir anlam taşır. Hukuken ve etik açıdan, hasta tedaviye karar verirken yeterli bilgiye sahip olmalı ve özgür iradesiyle seçim yapabilmelidir.

    Bu yazıda, hekimlere yönelik pratik bir bakış açısıyla bilgilendirilmiş onamın temel ilkelerini, dikkat edilmesi gereken noktaları ve en sık yapılan hataları ele alacağız.


    1. Bilgilendirilmiş Onam Nedir?

    Bilgilendirilmiş onam, hastaya uygulanacak tıbbi girişim hakkında anlaşılır ve yeterli bilgi verilmesi, hastanın sorularını sorması ve özgür iradesiyle kabul etmesi sürecidir. Aydınlatılmış onamın hukuken ve etik açıdan kabul edilebilir olması için şu üç temel unsura mutlak suretle sahip olması gereklidir.

    Temel unsurları:

    • Bilgilendirme → Tanı, uygulanacak girişim, riskler, olası komplikasyonlar, alternatif yöntemler.
    • Anlaşılabilirlik → Hastanın eğitim ve kültür düzeyine uygun tıbbi terminolojiden arındırılmış bir dil.
    • Gönüllülük → Baskı veya yönlendirme olmaksızın karar verme. Hastaya alternatif tedavi yöntemleri varsa mutlaka anlatılmalı, bunun yanında tedavi olmaması durumunda karşılaşacağı riskler küçümsenmeden veyahut abartılmadan açıkça anlatılmalıdır.

    2. Hekimler İçin Hukuki Dayanak

    Türk Tabipleri Birliği Hekimlik Meslek Etiği Kuralları ve Hasta Hakları Yönetmeliği, onamı zorunlu kılar.

    • Yargıtay kararlarında da “aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi”, malpraktis davalarında hekimin sorumluluğunu artıran en önemli unsur olarak kabul edilmektedir. Hatta yargı kararları incelendiğinde sadece aydınlatılmış onam formunun imzalanmış olması değil, hastanın hekim tarafından sözel olarak bilgilendirilmesi, uygulanacak tetkik ve tedavi ile ilgili hastaya bilgi verilmiş olması gereklidir.

    3. Pratikte Dikkat Edilecek Noktalar

    • Form tek başına yeterli değildir → Sözlü bilgilendirme mutlaka yapılmalı. Hastanın tedavi sürecini yeterli düzeyde anlamış olması sağlanmalıdır.
    • Alternatif tedavi yolları belirtilmeli → Örn: laparoskopik vs. açık cerrahi ya da medikal tedavi seçenekleri
    • Riskler açıkça anlatılmalı → Sık görülen ve ciddi sonuç doğurabilecek komplikasyonlar mutlaka açıklanmalı. Örn: laparoskopik başlanan bir ameliyatın açık cerrahiye dönme olasılığı olduğu, komplikasyon gelişirse bunun yönetimi sırasında yatış süresinin uzayacağı vb.
    • Hastanın soruları dinlenmeli → Tek yönlü değil, diyalog şeklinde olmalı. Bu nedenle hastaya yeterli süre mutlaka ayırılmalı.
    • Kaydın önemi → Yapılan bilgilendirme mutlaka dosyaya yazılmalı. Hatta hastalara sözel bilgilendirme yapıldıktan sonra onam formuna matbu bir şekilde “Okudum, anladım, onaylıyorum” yerine “Doktorum tarafından yazılı ve sözlü bilgilendirme yapıldı, anladım, onaylıyorum” gibi bir ifadenin yazılmasının hukuken koruyucu olacağı kanaatindeyim.

    4. En Sık Yapılan Hatalar

    • Onamı “sadece imza almak” gibi görmek.
    • Hastaya tıbbi terimlerle, anlaşılmayan ifadelerle bilgi vermek. Mutlaka hastanın anlayacağı sadeleştirilmiş ve tıbbi terimlerden uzak ifadeler kullanmak.
    • Riskleri küçümseyerek aktarmak. Gelişebilecek en basit komplikasyon bile anlatılmalı, riskleri küçümsemek yerine komplikasyon gelişmesi durumunda bu komplikasyonun yönetilebileceği ile ilgili güven duygusu oluşturmalı.
    • Acil olmayan durumlarda hastaya yeterli düşünme süresi vermemek.
    • Onam formunu kopyala-yapıştır ile standart doldurmak.

    5. Acil Durumlarda Onam

    Hayati tehlike içeren ve bilinci kapalı hastalarda rıza aranmaz, hekim doğrudan müdahale edebilir. Ancak bu durum tıbbi kayıtlarla açıkça belgelenmelidir. Böyle bir durumla karşılaşıldığı zaman tek bir kişinin onayı yerine en az iki ya da üç kişiden oluşan bir ekip tarafından durumun imza karşılığı tutanak altına alınması daha mantıklı bir seçenek olarak ön plana çıkmaktadır.


    6. Pratik İpuçları (Hekimler İçin Mini Kontrol Listesi)

    ✔️ Hastayı işlem öncesi kendi cümlelerinle bilgilendir.
    ✔️ Mutlaka risk ve alternatif tedavileri söyle.
    ✔️ Sorularını yanıtla, emin olmadığın konuyu araştıracağını söyle.
    ✔️ Anlattıklarını kısaca dosyaya kaydet.
    ✔️ İmza alınan formu dosyada sakla.


    Sonuç

    Bilgilendirilmiş onam, sadece bir formalite değil, hekimin en güçlü koruma kalkanıdır. Hastanın bilgilendirilmesi ve onamının alınması, etik, hukuki ve mesleki açıdan güvenli hekimlik için vazgeçilmezdir.

    Unutmayalım: Hastaya ayrılan 5 dakikalık bilgilendirme, yıllarca sürebilecek bir dava sürecini önleyebilir.


    Not

    Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır, hukuki danışmanlık yerine geçmez.

  • Giriş

    Hekimlik, insana dokunan en kutsal mesleklerden biridir. Ancak tıbbın doğası gereği her klinik karar, hukuki bir sorumluluk da taşır. Günümüzde “malpraktis davaları”, “hasta hakları” ve “hekim sorumluluğu” kavramları giderek daha fazla gündeme gelmektedir. Çoğu hekim, hukuki süreçlerle ancak bir problem yaşadığında karşılaşıyor. Oysa temel sağlık hukuku okuryazarlığı, hekimleri hem mesleki hatalardan hem de gereksiz hukuki risklerden koruyan güçlü bir kalkan olabilir.

    Bu yazıda, her hekimin bilmesi gereken 5 temel ilkeye değineceğim.


    1. Bilgilendirilmiş Onam (Aydınlatılmış Rıza)

    Hekim-hasta ilişkisinin en kritik noktasıdır. Hastaya yapılacak işlem, olası riskler, alternatif tedavi yöntemleri ve sonuçlar anlaşılır bir dille anlatılmalı, hasta sorularını sorabilmelidir. Onam sadece imza almak değil, bilgi paylaşımı ve karşılıklı güven sürecidir.

    Pratik ipucu: Onam formunu hastaya “okumadan imzalatmak” yerine kısa özet geçmek ve sorularına yanıt vermek, dava süreçlerinde hekimin en güçlü savunmasıdır. Emsal kararlarda görüldüğü üzere sadece onamı “imzalatmak” hastanın yeterli derecede aydınlatıldığı anlamına gelmemekte ve hukuken kabul görmemektedir.


    2. Kayıt Tutma ve Belgeleme

    “Hukuk, yazılı olanı görür.” Hekimlik pratiğinde ne kadar iyi bir tedavi uygulamış olursanız olun, dosyada yer almıyorsa yapılmamış kabul edilir. Muayene notları, tetkik sonuçları, tedavi planı ve komplikasyonlar düzenli olarak kaydedilmelidir. Konsültasyon istek nedeni açıkça yazılmalı, konsültasyonu cevaplayan hekim önerilerini açık ve net bir dille yazmalıdır.

    Pratik ipucu: Konsültasyon isteklerini, hasta yakınları ile yapılan görüşmeleri ve hastanın tedaviyi reddettiğini mutlaka yazılı hale getirin.


    3. Acil Müdahale Yükümlülüğü

    Türk Ceza Kanunu’na göre acil durumda hekimin müdahale etmesi yasal bir zorunluluktur. Hayati tehlike söz konusu olduğunda, hastanın ekonomik durumu, sigorta kapsamı veya kurum farklılıkları hekimin müdahale etme sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bu konu mevzuat metinlerinde de yer almakta olup, kişinin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın hasta kabul edilmeli ve acil müdahalesi yapılmalıdır.

    Pratik ipucu: Acil vakalarda öncelik hayat kurtarmaktır; hukuki güvence için müdahale sonrası kaydı eksiksiz doldurun.


    4. Hasta Haklarına Saygı

    Eski “paternalistik” yaklaşımın aksine, günümüzde hastanın tetkik ve tedavi sürecine aktif katılımı kabul görmektedir. Hastaların mahremiyeti, tedaviyi reddetme hakkı ve ikinci görüş alma hakkı temel sağlık hukuku prensipleridir. Bu haklara saygı gösterilmesi, sadece hukuki bir zorunluluk değil, aynı zamanda tıbbi etiğin de vazgeçilmezidir.

    Pratik ipucu: Hastanın özel bilgilerini üçüncü kişilerle paylaşmadan önce mutlaka yazılı onay alın.


    5. Hekimin Özen Yükümlülüğü

    Hekim, mesleğini icra ederken “makul, dikkatli ve bilgili bir hekimden beklenen özeni” göstermek zorundadır. Bu yükümlülük, en iyi sonucu garanti etme değil, mevcut bilgi ve standartlara uygun davranma sorumluluğudur.

    Pratik ipucu: Klinik kararlarınızı güncel kılavuzlar, meslek içi eğitimler ve literatür bilgisi ile destekleyin.


    Sonuç

    Sağlık hukuku, hekimleri cezalandıran bir alan değil, doğru kullanıldığında onları koruyan bir kalkan işlevi görür. Temel hukuk okuryazarlığı, günlük pratikte alınacak küçük önlemlerle büyük davaların önüne geçebilir. Bu nedenle her hekimin özellikle klinik pratikte karşılaştığı konularda temel bir hukuk bilgisi olması gerekmektedir.

    Unutmayalım: Tıp bilimi ile hukuk bilgisi birleştiğinde, kazanan hem hasta güvenliği hem de hekimlik onurudur.


    Not

    Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır, hukuki danışmanlık yerine geçmez.